Günümüzde ruh sıhhati, bireylerin genel hayat kalitesi üzerinde büyük bir tesire sahip. Anksiyete ve depresyon üzere mental sıhhat problemleri, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın rahatsızlıklar.
Sağlıklı bir ömür stilinin benimsenmesi, ruh sıhhatini desteklemek için kritik bir rol oynuyor. Bilhassa beslenme alışkanlıkları, fizikî aktivite ve gerilim idaresi üzere ögeler, mental sıhhatin korunmasında kıymetli faktörler olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda, kimi besin ve içeceklerin ruhsal durum üzerindeki tesirleri, son yıllarda daha fazla dikkat çekiyor.
AZ YAĞLI SÜT TÜKETEN BİREYLERİN DERT BOZUKLUĞU TEŞHİSİ ALMA ORANI ÇOK DÜŞÜK
İngiltere’de yapılan kapsamlı bir çalışmada ise nizamlı olarak az yağlı süt tüketen bireylerin dert bozukluğu teşhisi alma mümkünlüğü, hiç süt içmeyenlere nazaran üçte bir oranında daha düşük bulundu. Ayrıyeten, depresyona girme olasılıkları da yüzde 16 daha az olarak tespit edildi.
Araştırmada, yarım yağlı sütün esirgeyici tesirinin, tam yağlı ve yağsız süte nazaran daha fazla olduğu vurgulanıyor. Fakat, vegan beslenen bireyler için kaygı verici bir durum kelam konusu. Soya yahut yulaf sütü üzere süt alternatifleri tüketenlerin dert yahut depresyona yakalanma olasılıklarının daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Çin’deki Güney Tıp Üniversitesi’nden araştırmacılar ise yarım yağlı sütün yağ asidi profilinin, beyin üzerinde olumlu bir tesir yarattığını ve bu sayede ‘iyi hissetme’ hormonları olan serotonin ve dopamin düzeylerini artırdığını söz ediyor. Bu bulgular, diyet müdahaleleri için yeni umutlar sunduğunu da ortaya koyuyor. Hatta her gün bir fincan çaya yarım yağlı süt eklemenin çok tesirli olduğuna da dikkat çekiliyor.
ARAŞTIRMA 13 YIL BOYUNCA İZLENEN 300 BİNDEN FAZLA KİŞİ ÜZERİNDE TEST EDİLDİ
Araştırma, 13 yıl boyunca izlenen 357.568 kişi üzerinde gerçekleştirildi. Bu mühlet zarfında, 13 bin 65 şahsa depresyon, 13 bin 339 şahsa ise anksiyete teşhisi konuldu. Yarım yağlı süt tüketenlerin depresyon tanısı alma mümkünlüğü, süt içmeyenlere kıyasla yüzde 16 daha düşük, yarım yağlı süt içmenin ise yüzde 29 daha düşük anksiyete riskiyle bağlı olduğu gözlemlendi.
Tam yağlı yahut yağlı süt tüketiminin tasa riskini azalttığı, lakin depresyon riskini etkilemediği tespit edilmiştir. Süt eseri tüketmeyen bireylerin, rastgele bir süt eseri tüketenlere ve hiç tüketmeyenlere nazaran dert yahut depresyon tanısı alma olasılıklarının daha yüksek olduğu ortaya kondu.
Araştırmanın müellifleri, bu bağların daha sağlam bir formda kurulabilmesi için ek çalışmalara muhtaçlık duyulduğunu belirtirken, süt tüketiminin ruh sıhhati üzerindeki tesirlerini incelemeye devam ettiklerini vurguladılar.
Daily Mail’e-in ‘Splash of semi-skimmed milk in cup of tea can cut chances of depression and anxiety, research suggests’ başlıklı haberinden derlenmiştir.
